25 Ağustos 2012 Cumartesi

Mini minim, mini mini 1 olmaya hazır mı ?

                                                     
   

         Bu aralar pek çok ailenin gündeminde okul var. 4+4+4 sistemine tepkiler devam  ederken 5.5 yaşındaki çocuğunu okula göndermek istemeyen veliler yönetmelikte belirtilen şekliyle rapor almaya çalışıyorlar . Bu şekilde aslında yetersiz olan eğitim sistemine tepkilerini " cocuğum yetersiz" diyerek  göstermeye çalışıyorlar.

           Aslında "zehir gibi"olan cocuğa yetersiz raporu almak bence gelecek açısından çok sakıncalı. Çünkü bu raporların yarın ne olacağı belli olamayan ülkemizde maalesef cocuklarımızın önüne nasıl çıkacağını bilemiyoruz. Benim oğlum için herhangi problem yok banane diyemiyorum. Bu toplumsal bir problem ve hepimizi ilgilendiriyor. Bir nesil ve bir ülkenin gelecegi eğitimle şekilleniyorsa yanlış uygulamalara " aman banane" diyemeyiz. Dememeliyiz!
 
           Buna en iyi ornek Türk Hekimler Birliğinin 5.5 yaş çocuklara verdiği "gelişimi yetersizdir raporu"dur. Bu toplu tepki açısından çok önemli bir olaydır. Tabi ki raporun resmi geçerliliği yok ancak bir farkındalık yaratma bakımından  oldukça önemli. Hekimler Birliği ayrıca gelişim yetersizliği raporunu vermesi gerekenlerin psikologlar olduğunu belirterek çok önemli bir konuya daha dikkat çekti .

         Geçtiğimiz günlerde Milli Egitim Bakanlığı içimize su serpen açıklamayı yaptı ve" top sektirebilen ve 10 saniye kadar tek ayak üzerinde durabilen" cocukların gelişim olarak yeterli olduklarını belirtti.  Bu durumda anne ve babalar gereksiz endişelerini bir yere bırakıp aralarında aylarca fark olan cocukların bir arada egitim görmesine göz yumup, gönül rahatlığıyla cocuklarını okula gönderebilecekler!

      Bunlar olurken herkes kendine göre bir çözüm bulmaya çalışıyor. Rapor almak,yaş grupları oluşturulacak okulları tercih etmek,özel okullara yönelmek gibi... Peki bir öğretmen olarak ve oglu1. Sınıfa başlayacak bir anne olarak ben ne yapacagım ?

     İmkanım olsa evde egitim hakkını kullanacağım ancak böyle bir hak yok! Yani okula gitmeye engel bir hastalığının olması gerek evde eğitim için. Çok şükür Tarkom sapasağlam. Özel okulu hiç düşünmedim, zaten maddi olarak buna imkanımız yok; olsa bile ben özel okul taraftarı değilim. En iyi çözüm yaş gruplarına göre sınıfları ayıracak bir okula göndermek,   Ama bu okul neresi olur hala fikrim yok..
                                                      

                                   


         Tarko cephesinde ise iyi durumlar söz konusu. Okulların açılmasına yakın bir ders telaşı sardı bizimkini. Taşınma telaşında kitap etkinliklerine ara vermiştik. Çok özlemiş kuzum dün gece 12 ye kadar hep faaliyetteydik.. Canım arkadaşım  Ayça teyzemizin ( adaşımdır kendisi) aldığı kitapları hevesle çözmeye çalışıyor miniğim.. Ben de şaşkınlıkla izliyorum onun bu hevesini sonra bir duygusallaşma "sen ne ara büyüdün tatlişkommm,kuzum" nidalariyla öpme koklama merasimi gerçekleştirmeye çalışırken " anne burda ders yapıyorum rahatsız etme" diyen bir küçük adam duvarına çarpıp kendime geliyorum..

    Eylül yaklaşırken bizim evin miniği mini mini 1 olmaya hazır ve çok hevesli, umarım diğer minikler içinde herşey yolunda gider ve çok minikler için de bir çözüm bulunur...

     İmza : miniğiyle beraber yeniden mini mini 1olmaya hazırlanan anneayça

15 Ağustos 2012 Çarşamba

benim oğlum kaçıncı MEHMET??

    
  Tarko ile okul üzerine konuşurken birden dedi ki:
       "anne beni asker okuluna yazdırdın mı??"
       "sen asker mi olmak istiyorsun Tarko?"
       "evet hem de çok anne"
       "peki neden??"
        "asker olup düşmanlardan koruyacağım ülkemizi, Atatürk'ün askeri olacağım ben,pilot asker olacağım, hem de komutan!"
         
         Tarko henüz 6.5 yaşında, bu yıl 1. sınıfa başlayacak,ülkenin içinde olduğu durumdan, terör lanetinden,şehitlerden bihaber.Geceleri istiklal marşını yarım yamalak da olsa söyleyerek uykuya geçen ,doğrusunu söylemeye,öğrenmeye çalışan bir çocuk. Ben öğretmenim, ama inanın ekstra hiç birşey yapmıyorum bunları öğrenmesi için. Başka çocuklar gibi ezbere 10 kıta İstiklal Marşı okuyamaz Tarkom ,dili dönmez o kadar  yabancı kelimeye zaten.Ama benim oğlum "sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak" derken o ocağın mutfaktaki ocak olmadığını bilir! "Nazlı Hilal"in  BAYRAK olduğunu bilir. İstiklal Marşı'nın Kahraman Ordumuza yazıldığını bilir. Nereden mi bilir?? Çünkü ben ona içli ve duygulu marş okumasını öğretmem.çünkü ben ona kelimeleri açıklarım,çünkü benim oğlum sorar,çoğu yetişkinin soramadığı soruları?
   
       Ülkemizin şu an karşı karşıya olduğu en büyük problem eğitim ve eğitici sorunu bence! Herşeyin altında bu sorunu bulabiliriz! Eğitim politikaları nedeniyle ezberciliğe itilen ve soru  sorması abes görülen bir nesil yetiştirildi!  Terörün bu kadar ön plana çıkmasının sebebi de bu! İnsanlar "siz anlamazsınız,siz bilmezsiniz,bana güven gerisini merak etme sen"ci politikaların ve politikacıların elinde oyuncak oldular!Kandırıldılar! Eğitimsizlik nedeniyle yanlış politiklara alet edildiler!
   
    Sonuç: Ülke elden gidiyor,terör alıp başını gidiyorken tepkisiz bir toplum ortaya çıktı! Korkudan konuşamayan konuşanı aforoz eden bir medyamız var! Mehmetler şehit olurken onlara kelle diyebilecek ya da "bir kaç Mehmet" diyecek kadar aymazlaşan politikacılar var! Seslerini çıkarmayan ya da çıkaramayan şehit aileleri var! Aydın geçinen aymazlar gezerken, eli kolu bağlanmış,tutsak edilmiş aydınlarımız var! Var da var!!

     Gündem böyleyken benim oğlum bana "asker okuluna yazdırdın mı beni anne?? " diye soruyorsa ben de sorarım şimdi şehitlerimize bir kaç Mehmet diyebilenlere!! " benim oğlum büyüyünce terörün biteceği garantisini verebilir misiniz bana??  ya da BENİM OĞLUM yanlış politikalara kurban edilecek KAÇINCI MEHMET olacak??

   YA DA SİZİN OĞLUNUZ??