Yaz tatiline girmeden önce , bir çok şehirde çoktan düzenlenen ortaokul /ilkokul ayırma işlemi nihayet yapılmış , görev yaptığım okul ilkokul olunca, biz de kadro olarak yakındaki bir ortaokula geçmiştik. Öğrencilerin olmadığı seminer döneminde olduğu için bu geçiş , o zaman pek bir şey ifade etmemişti benim için.
Okullar açıldı. Yeni okula ; yeni idare , yeni öğretmen arkadaşlar , yeni öğrenciler ve 29 saat dersle merhaba dedim. 8 yıldır bir küçük lojman okulunda görev yapan bana bu kocaman 87 öğretmenlik okul çok büyük , karmaşık ve korkutucu geldi. Öğretmeniz , elbetteki her yerde görev yapacağız, ancak biz de robot değiliz ki birden bire alışalım bu değişikliğe ! 3 farklı ortamdan gelen öğrenci grupları , hepsinin ailesi, kültürü o kadar farklı ki...Bu kadar farklılığı bünyem hayretle karşılıyor. Asker çocukları , memur çocukları , esnaf çocukları, roman çocukları hepsi bir okulda ve belki de çoktan olması gereken oluyor. Biz sakin küçük olaysız okulumuzda o kadar alışmışız ki dinginliğe , bu hareket ve hararet yordu beni 4 günde. Fanusun içinde görev yapıyormuşuz meğer! Toplum kendi kendisini ayrıştırmaya çok müsait maalesef ! Herkeste bir panik var ! Önyargı cümleleri havada uçuşuyor ! Bir müdür toplantı yapıp mahalle belirterek oradan gelen öğrenciler belalı, başınıza bela almak istemiyorsanız kendinize dikkat edin diyor, kin tutarlar dışarıda da devam ettirilir diyor...Korkuyorum... Sonra bizim fanus okuldaki öğrenciler için ukala diyor. Geçen yıl da orada okumuş olanlar için ise "kendi öğrencilerimiz " diyor. Bir kere hepimiz artık bu okulun öğretmeniyiz ya da bu öğrenciler hepimizin öğrencisi dediğini duymadım...Korkuyorum , ilk defa ürktüm, öğrenciden , sistemden , ders saatinden değil idarenin korkaklığından korktum...Çünkü korkaklar en ufak bir problemde yarı yolda bırakmaya çok müsaittir insanı... Oysa öğrencilere baktığımda çok da korkulacak bir şey yoktu bence... Neden bu önyargı , ayrıştırma, ötekileştirme ??!
Bugün yeni okulda ilk nöbetimi tuttum. Öğrencilerle bizzat iç içe bir gün geçirmiş oldum. Nöbet tuttuğum koridorda , müdürün " aman haa dikkat edin , uzak durun " dediği gruptan bir sınıf da vardı. 12 yıllık öğretmenlik hayatımın en şenlikli nöbetini tuttum diyebilirim. Bütün bir tenefüs boyunca 9/8 lik ritm dinledim :D hala beynimde " abe kaynana naptın bizeee " ve " mahallenin güzeli sezen " çalıyor. Gözümün önünde durmadan oynayan , iki adım bir göbek atan kızlar , oğlanlar var. Çok tatlılar , vallahi ben bayıldım onlara :) Sanırım onlar da bana bayıldı:) bir tanesi geldi dedi ki " ocaamm çokk güzelsiniz beyaa " :D ben de dedim ki " sen daha güzelsin beyaa" nasıl hoşuna gitti anlatamam ! Çocuklar sevgiyi anlıyor, onları oldukları gibi kabul ettiğimi anladılar. Sınıfın en haylazı Ahmet'i ( Aamet diyor kendine ) bağladım . Sen benim yardımcımsın bu sınıf senden sorulur dedim " oocaamm siz neycisiniz bizim derse siz giriversenize ben çok sevdim siz çok iyisiniz beya " demez mi ? :) " bizi eep eziyola istemiyola, siz benlen konusuyonuz adımı bile sordunuz " dedi içim eridi gitti. Adını sormam bir lükstü onun için. Çok farklılar , çok güzeller , çok eğlenceliler :D her sıra bir darbuka onlar için ! Bir o kadar da yetenek abideleri bu veletler. Kazanmak gerek, bir yerden bu çocukları , kazanmak gerek diyordum hep içimden merdivenlerden inerken ,öfke dolu bir bakış ve yüksek sesle bağıran müdür muavininin sesiyle irkildim. Zor, çok zor böyle dedim...
Yeni okul benim için yepyeni bir deneyim olacak. Alışamadım ama alışcağım elbet. Bu şaşkın hallerim de geçecek herşey gibi... Zor da olsa bence değişiklik güzel şey...
Ben cephesi böyleyken Tarko cephesinde işler yolunda ;) Geçen yıl ne kadar eziyet çekmişiz bir kez daha anladım. Bu yıl Tarko'nun okulu tam gün oldu yani 9:00 -15:00 .Bu zamanlama gerçekten de çocuklar için en iyisi. Her şey çok düzenli oluyor.Sabah kalkıp kahvaltı ediyor 8.30 civarı servisle okula gidiyor. Okulda saat 10:00 -10:20 arası uzun teneffüs oluyor beslenme çantasına meyve ve çerez koyuyorum onları yiyor. Saat 12:30- 13:30 arası öğle yemeği saati. Saat 15:05'te de okul bitiyor 15:40'da evde oluyor. Yorgun argın eve gelen Tarko'yu Diren kapıda bekliyor oluyor :) Biraz boğuşuyor oynaşıyorlar ardından meyvesini yiyip biraz çizgi film izleyip saat 17:00 gibi derse oturuyor. Saat 19:00 da akşam yemeği yiyoruz. Yemekten sonra kalan dersi varsa yapıyor , biraz oyun oynuyor ve saat 21.30 da da kitabını okuyup uyuyor. Bu düzene ben bayıldım. Öğle yemeklerini çok sorun ediyordum.Her gün beslenme sorunsalı beni yoruyordu. Sonra lojman restaurantı çocuklar için tabldot çıkarmaya başladı. Ben de zil takıp oynadım resmen. Sıcak yemek gibisi var mı ? Üstelik çok güvenilir , sürekli denetimde olan bir yerde yiyecek yemeğini oğlum. Her öğlen onu alıp lojmana götürmem gerekecek , ama olsun , nasıl olsa vaktim var.Annelik 7 /24 mesai , mezara kadar fedakarlık değil mi ?
Okullar başlayınca kurs hayatımızda başlıyor normal olarak ;) Tarkan'ın yaz döneminde başladığı yüzme kursu kış döneminde de devam edecek.Tarko çok sevdi yüzmeyi, öğretmenleri de yetenekli gördüler umarım başarılı bir spor hayatı olur. Geçen yıl başladığı ritm eğitimi bu yıl da devam edecek.İlk dersi yaptı bile :) geçen yıl Darbuka ve Bongo'dan sonra bu yıl Bateri'ye geçti kuzum, bakalım bu tutku ne zamana kadar sürecek ? Umarım hiç bitmez, ben çok istiyorum bir enstrüman çalmasını ,kendisi de hevesli, gerisini zaman gösterecek. Bunun dışında İngilizce kursuna yazdırdım ancak, pek çok ingilizce öğretmeni arkadaşım erken olduğunu söylüyor fakat okulda ingilizce dersi var ve özel okulların verdiği eğitimi düşününce kararsız kalıyorum . Şimdilik başlayacak ama zorlar ya da yorulursa bırakır , sonuçta istemediği hiçbir kursa gitmiyor.
2013/2014 eğitim öğretim yılı bizde böyle şenlikli başladı. Umarım herkese mutluluk ve başarı getirir.
İmza : Tarko'nun 9/8 lik ritmle derse uğurlanan öğretmen annesi AnneAyça :) ♥
Bugün yeni okulda ilk nöbetimi tuttum. Öğrencilerle bizzat iç içe bir gün geçirmiş oldum. Nöbet tuttuğum koridorda , müdürün " aman haa dikkat edin , uzak durun " dediği gruptan bir sınıf da vardı. 12 yıllık öğretmenlik hayatımın en şenlikli nöbetini tuttum diyebilirim. Bütün bir tenefüs boyunca 9/8 lik ritm dinledim :D hala beynimde " abe kaynana naptın bizeee " ve " mahallenin güzeli sezen " çalıyor. Gözümün önünde durmadan oynayan , iki adım bir göbek atan kızlar , oğlanlar var. Çok tatlılar , vallahi ben bayıldım onlara :) Sanırım onlar da bana bayıldı:) bir tanesi geldi dedi ki " ocaamm çokk güzelsiniz beyaa " :D ben de dedim ki " sen daha güzelsin beyaa" nasıl hoşuna gitti anlatamam ! Çocuklar sevgiyi anlıyor, onları oldukları gibi kabul ettiğimi anladılar. Sınıfın en haylazı Ahmet'i ( Aamet diyor kendine ) bağladım . Sen benim yardımcımsın bu sınıf senden sorulur dedim " oocaamm siz neycisiniz bizim derse siz giriversenize ben çok sevdim siz çok iyisiniz beya " demez mi ? :) " bizi eep eziyola istemiyola, siz benlen konusuyonuz adımı bile sordunuz " dedi içim eridi gitti. Adını sormam bir lükstü onun için. Çok farklılar , çok güzeller , çok eğlenceliler :D her sıra bir darbuka onlar için ! Bir o kadar da yetenek abideleri bu veletler. Kazanmak gerek, bir yerden bu çocukları , kazanmak gerek diyordum hep içimden merdivenlerden inerken ,öfke dolu bir bakış ve yüksek sesle bağıran müdür muavininin sesiyle irkildim. Zor, çok zor böyle dedim...
Yeni okul benim için yepyeni bir deneyim olacak. Alışamadım ama alışcağım elbet. Bu şaşkın hallerim de geçecek herşey gibi... Zor da olsa bence değişiklik güzel şey...
Ben cephesi böyleyken Tarko cephesinde işler yolunda ;) Geçen yıl ne kadar eziyet çekmişiz bir kez daha anladım. Bu yıl Tarko'nun okulu tam gün oldu yani 9:00 -15:00 .Bu zamanlama gerçekten de çocuklar için en iyisi. Her şey çok düzenli oluyor.Sabah kalkıp kahvaltı ediyor 8.30 civarı servisle okula gidiyor. Okulda saat 10:00 -10:20 arası uzun teneffüs oluyor beslenme çantasına meyve ve çerez koyuyorum onları yiyor. Saat 12:30- 13:30 arası öğle yemeği saati. Saat 15:05'te de okul bitiyor 15:40'da evde oluyor. Yorgun argın eve gelen Tarko'yu Diren kapıda bekliyor oluyor :) Biraz boğuşuyor oynaşıyorlar ardından meyvesini yiyip biraz çizgi film izleyip saat 17:00 gibi derse oturuyor. Saat 19:00 da akşam yemeği yiyoruz. Yemekten sonra kalan dersi varsa yapıyor , biraz oyun oynuyor ve saat 21.30 da da kitabını okuyup uyuyor. Bu düzene ben bayıldım. Öğle yemeklerini çok sorun ediyordum.Her gün beslenme sorunsalı beni yoruyordu. Sonra lojman restaurantı çocuklar için tabldot çıkarmaya başladı. Ben de zil takıp oynadım resmen. Sıcak yemek gibisi var mı ? Üstelik çok güvenilir , sürekli denetimde olan bir yerde yiyecek yemeğini oğlum. Her öğlen onu alıp lojmana götürmem gerekecek , ama olsun , nasıl olsa vaktim var.Annelik 7 /24 mesai , mezara kadar fedakarlık değil mi ?
Okullar başlayınca kurs hayatımızda başlıyor normal olarak ;) Tarkan'ın yaz döneminde başladığı yüzme kursu kış döneminde de devam edecek.Tarko çok sevdi yüzmeyi, öğretmenleri de yetenekli gördüler umarım başarılı bir spor hayatı olur. Geçen yıl başladığı ritm eğitimi bu yıl da devam edecek.İlk dersi yaptı bile :) geçen yıl Darbuka ve Bongo'dan sonra bu yıl Bateri'ye geçti kuzum, bakalım bu tutku ne zamana kadar sürecek ? Umarım hiç bitmez, ben çok istiyorum bir enstrüman çalmasını ,kendisi de hevesli, gerisini zaman gösterecek. Bunun dışında İngilizce kursuna yazdırdım ancak, pek çok ingilizce öğretmeni arkadaşım erken olduğunu söylüyor fakat okulda ingilizce dersi var ve özel okulların verdiği eğitimi düşününce kararsız kalıyorum . Şimdilik başlayacak ama zorlar ya da yorulursa bırakır , sonuçta istemediği hiçbir kursa gitmiyor.
2013/2014 eğitim öğretim yılı bizde böyle şenlikli başladı. Umarım herkese mutluluk ve başarı getirir.
İmza : Tarko'nun 9/8 lik ritmle derse uğurlanan öğretmen annesi AnneAyça :) ♥