4 Aralık 2015 Cuma

Şok!

  Sıradan bir güne uyanacağınız, günün sıradan devam edeceği anlamına gelmiyor.

Biliyordum, bir kez daha tecrübe ettim.

Elektrik çarptı beni. Bildiğin 220 volt. Yalnızdım. Apartmanin en alt katinda , elektrik panelini kurcalayip da arizayi düzetebileceğimi sanacak kadar da aptal ! Düzeltemeyeceğim şeyler de var niye anlamak istemiyorum ki ?! Anladım.  O kabloya dokunup da parmağimdan kan fışkırınca yaşadığim şokla anladim. Herseyi düzeltemem , bazi seyler eksik , bazi seyler bozuk kalmali. Parmağimdan akan kana gözyaşlarımi karıştırarak ,birbasinaliğima küfrederek, beynimde en kötü senaryolari yazarak beş kat yukari çıkarken anladim. Tek başimayim , bana ihtiyaci olan tek bir kişi var o da oğlum! Gerisi hikaye ! Bensiz dünya döner de ,bensiz oğlumun başina yıkılır o dünya. Sonrasi bulanık, sonrası bir şekilde hayatimda olan ama tam anlamiyla beni tanimayan insanlarin yardimiyla , canindan insanlarin "gelmeme gerek var mi ? " sorularıyla geçen saatler. Tek endişem şarjı bittiği için telefonuma ulaşamayan annemin ne halde olduğu, ve bir saate evde olacak oğluma durumu belli etmemek için toparlanmam gerektigini söyleyen beynim ve kalbim. Uzun zamandır senkronize calismayan iki organim elektrik şokuyla , beraber karar almaya başlamış olmalilar.

Hatirladiğim , hemen sarj aletini alip evden firladigim, yandaki pastaneye daldığım. Her zaman elimde kitaplar ve yüzümde bir gülümsemeyle girdigim pastanedeki güzel gözlu kizin beni görünce yaşadığı şok. Sevgilisinin tesadüfen orada olmasi ve elektrik islerinden anlamasi. Elime pansuman yaparlarken en yakinlarimin bana çok uzak, çok uzaktakilerin de yanibaşimda olabildiğini hissetmem. O ana kadar bir kac damla akan gözyaslarimin sele dönüşmesi. Telaşla annemi ararken olabildiğince sakin konuşarak onun gözyaslarini silmeye çalışmam. Onu anlamam.

Ağlamak ağlamak çok ağlamak...

Sonrasi anlam vermeye çalışmak, şükretmek...

Bir ders daha alıp büyümem için bir şok geçirmem gerekmiyormuş demek.

Hayati düzene sokmak ,çamaşır asip katlamak degilmiş demek.

Annelik öleyazarken bile evladını  düşünecek kadar kendinden geçmekmiş demek.

Gülerken değil de ağlarken yalnizsan gercekten yapayalnizsindir. Yapayalniz değilmişim demek.

Senin değer verdiklerin değil, sana değer verenler varsa yaşarmişsin demek.

Bütün bu saçmaliklara rağmen kilometrelerce uzaktan yarani saranlar yüzünü güldürenler varsa iyilesirmişsin demek.

Kendi ellerinden tutmayi bilirsin de , "hadi kalk bak geçti"diyenlerle daha kolay kalkarmişsın demek.

Hayat "Şoku aldin toparlan " mesajini yollamış bana demek.
Nefes alıyorsak herşey yeniden başlar , çareler bulunurmuş demek.