Hafta sonumuz hem çok hareketli hem de çok maceralı geçti. Yaşadıklarımızı bloğa yazıp yazmama konusunda tereddütlerim vardı keza Tarkomun büyümüş hâli yazacaklarından dolayı bana oldukça kızabilirdi. Düşündüm taşındım bütün riskleri göze alarak bu çok komik macerayı yazmayı göze aldım ( sakın bana kızma emi Tarkomun büyümüş hâli )
Cumartesi sabahı kızkıza ve çocuklarla Pamukçu Akpınar 'a kahvaltıya gitmeye karar verdik . Başımıza geleceklerden habersiz şarkılı türkülü bir araba yolculuğundan sonra yeşillikli , derelikli ,ferah ,havadar mekanımıza ulaştık. Serpme kahvaltı siparişimizi verdik.Semaverde çayımızı istedik. Anneayçada keyifler yerinde . Oh miss:)
Kahvaltı ve çay faslı bitince mekan olarak beğendiğimiz ancak servis konusunda benden geçer not alamayan tesisimiz de çocukların ısrarı ile biraz daha kaldık. Kalmaz olaydık :) Cumartesi olmasına rağmen oldukça sakindi bu nedenle çocuklar da özgürce oyun oynuyorlardı. Hemen yanımızdaki masada oturan ailenin 3 yaşlarındaki cincan oğlu dışında taşkınlık yapan da yoktu. Ufaklık çok sevimli ve bir o kadar da hareketli, anne baba zor zaptediyordu kuzuyu :) yaşına başına bakmadan bizimkilerle oynamak istiyor ancak beceremiyordu.Bir anda nasıl olduysa Tarko kaydıraktan kayarken ayakkabısı ayağından fırladı küçük yaramaz da kaşla göz arasında ayakkabıyı alıp dereye atmasın mı?? :) Anneayça gayet rahat çayını yudumlarken yabancı bir kadının elinde oğlunun ıslak ayakkabısını görünce çok şaşırdı. Kadıncağız oldukça mahçup bir şekilde özür diledi ve Tarkoma yeni bir ayakkabı almayı teklif etti.Gülümseyerek " çocuk onlar olur böyle şeyler güneşe koyarız kurur lütfen dert etmeyin" diyerek genç anneyi rahatlattım.Tarkonun tepkisinden korksam da yapacak birşey yoktu olan olmuştu. Tarko dert etmedi hatta çimlerde çorapla koşmanın keyfini çıkardı hatta arada çamurlara basarak " kirlenmek güzeldir dini anne" diye bağırdı :) bir süre sonra ıslak çimler beni huzursuz etti, en azından bir terlik bulurum umuduyla arabaya atladığımız gibi köye gittik arkadaşımla.. Amma velakin koskoca! köyde bir çocuk terliği bulamadık... 3 tane küçük bakkal ve bir tuhafiye vardı meydanda ama terlik yok! E ne yapacağız? Derken karşıda bir bakkalda mavi terlikler olan bir poşet gördük! Normalde suratına bakmayacağım terliğe nimet bulmuş gibi koştum yeminle :) ama bir sorunumuz var! Bütün malzemeleri dışarda olmasına rağmen bakkal kapalı! Anneayça o terliği alacak ! Bakkal amcam gitmiş ama işi de garantiye almış telefonunu kapıya asmış :) yurdum insanı çok komik! Bakkal komik müşteri daha da komik ! Terliğin en küçük numarası 36 ama alacağız başka yolu yok... Parayı da bir notla beraber dondurma dolabının üstüne koydum, üzerine de bir patates koydum uçma riski sıfır :) notta ne mi yazıyor? " bakkal amca , mavi terliklerin 36 numarasını aldım umarım bıraktığım para yeterlidir değilse de hakkını helal et, hayırlı işler" :)
Macera burada bitmiyor ki! Mekana gittiğimiz de Tarko normal olarak terliklere burun kıvırdı
" bunlar bana büyük" " kız terliği işte hem gülüyorsunuz bana, giymicem işte" diyerek tepkisini verdi amma bir süre sonra ayaklar üşüyünce mecburen giydi :) hatta bir ara ayağındaki terlikleri unuttu bile... orada fazla kişi de yok ayrıca oradan eve geçeriz diye düşündüğümden ben de dert etmedim hem çocuk o canım aaaa :) ama köydeki plan alışveriş merkezine uymadı :) Ayağındaki koca terlikleri unutan Tarko arkadaşlarının avm ye gideceğini duyunca normal olarak o da gitmek istedi. E napicizzzz şimdiiii :) yapacak bişey yok gittik! Ama ne gitmek ! Görenler eminim " kadına bak kendi giyinmiş süslenmiş çocuğuna bir ayakkabı almamış" demişlerdir :) çocuğumu öyle gezdireceğimi mi sandınız?! İstikamet ayakkabıcı marş marş :) ayakkabıcıdaki kızın suratını hiç unutmayacağım :)
" abla ne iş bu çocuk" bakışı ile bakarken iki cümle ile aydınlattım satıcı arkadaşı :) yeni ayakkabıları aldık ve rahatladık :)
Bu Cumartesi çok güldük çok eğlendik! Anne olmak maceraperest hayata her an hazırlıklı olmak demek! Bir kez daha anladım! :)
İmza : Cumartesi mağduru Tarko'nun maceraperest annesi Anneayça ;)
hahahaaaaaa :))),koptum koptummmmm :)))
YanıtlaSilbu arada bakkal amca beni aradı o hakkını helal etsin fazla para bırakmış dedi hahaaaa :)))
çatlak annem benim yaaaaa :) seviyorum seni.........
Yurdum insani komiktir :-)) sen de yurdumuzun insani olarak harika bir not yazmissin. Hakkini helal et felan :-)) Bayildim hafta sonu maceraniza insallah hep boyle mutlu olun!
YanıtlaSilşebommm ben deseni seviyorumm :) bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim ;)
YanıtlaSilhandecim teşekkür ederim çocuklu hayat böyle bişey işte :)
YanıtlaSilGuzel bir site, yeni kesfettim
YanıtlaSilSizin izleyiciniz oldum
Benimkinede sizi beklerim www.mugekokluatik.blogspot.com
Sevgiler
Ates boceginin annesi Muge:)
Sitenizi yeni kesfettim, bu arada mukemmel paylasimlar:)
YanıtlaSilBloglari yeni yeni geziyorum. Cok keyif aldim.
Benimkine de siZi beklerim
www.mugekokluatik.blogspot.com
Sevgiler
Ates boceginin annesi Muge:)
yurdum bakkalı ve pratik zekasıyla yurdum annesi :))
YanıtlaSiliyiki yazmışsın özellikle terlikli resimlere bayıldım
sevgiler