Son 4 yılda geçirdiğim en sakin tatili geçiriyorum bu yaz. Geçtiğimiz 4 yılda her yaz mutlaka bir telaş bir sıkıntı oldu ve tatil benim için zehir oldu maalesef.Bu yaz en azından dışarıdan bakınca gözlemlenebilecek bir sorun yok çok şükür.İç sıkıntılar da geçecek elbet zamanla ya da en azından yükü hafifleyecek..
Geçtiğimiz 2 yaz boyunca sancılı taşınma evreleri geçirdik , sonra hastalıklar yakamızı bırakmadı.Ondan önce boşanma stresi ve bugüne kadar gelen maddi sorunlar zehir etmeye yetmişti yazları.Bu yaz ise sakin dingin ve geçen yıllara nispeten huzurlu geçiyor. İnsanın hayatta herşeyle karşılaşabileceğini elimizdeki hiçbir şeyin gerçek sahibi olmadığımızı çok iyi anladım son 5 yılda .Geriye dönüp baktığımda benim dediğim hiç bir eşyanın ve hiçbir insanın gerçekten benimle olmadığını anlıyor ve insanoğlunun aslında eşyalar ve insanlarla sarılmış kalabalık bir yalnızlıkta ömür tükettiğini öğreniyorum. Bunlara rağmen meşhur bir sözde dendiği gibi ben de kendime diyorum ki "bırak eşlik etmek isteye ler gelsin , kimse kimsenin mecburi istikameti değil" .Şimdi eşlik eden eşyalar ve insanlarla yürüyorum hayat yolunda , gidenler de bambaşka hayatlara eşlik ediyorlar..
Geçen yıl annemle birlikte yaşama kararı alıp bütün eşyalarımı dağıtmış, sadece kıyafetler bir kaç özel eşya ve Tarko'nun odası ile gelmiştim annemin küçük evine. Sığamamıştık , geniş evlere alışkın ben ruhumu bu küçük evde barındıramamıştım.Balkon bile yoktu bu evde, nefes almak imkansızdı sanki. O evden ayrılmak fikri ise çok uzak bir ihtimaldi.Fakat imkansızlar nasıl da oluveriyor , hayat bize neler hazırlıyor bilemiyoruz ki. Yaz sıkıntılı , kış kardeşimin hastalığı nedeniyle sancılı geçince birden kardeşimi de yanımıza alıp taşınma kararı alıyoruz ve ben kendimi hiç beklemediğim anda büyük ferah bir evde buluyorum. Balkon bile bulunmayan minicik bir evden koskocaman teraslı kocaman bir eve ! Hayalimdeki ev burası! Demek ki hayat bana sürpriz yapmayı seviyor , demek önce çok sıkıntı ve sabır, sonra mutluluk ve şükür var ! Çok şükür !
Geçen yıl Ramazan Bayramında o küçük eve yeni taşınmış yarım yamalak yerleşmiştim. Ne sancılıymış , bu bayramı rahat gecirince daha iyi anladım.Yine dilimde çok çok şükür var...Geçtiğimiz yıl zar zor sığdığımız evde verdiğimiz geleneksel bayram yemeğini bu bayram serin ferah terasımızda verebildik...çok şükür...
Bu bayram şeker değil şükür bayramı oldu benim için. Bayramın 3. günü yakın bir arkadaşımın oğullarının sünnet düğünü için Balya'ya gittik.Eski dostlar , yıllardır görmediğimiz insanlarla bir araya geldik .Güzel bir gün geçirdik yeşil Balya'da. Tarko ilk kez bir köy düğünü gördü. Hatta sadıç oldu kuzum.Yine çok şükür , doğdu doğacak derken 7 yaşında düğün yapan bir sadıç oldu benim oğlum! Vay anasını zaman sen neymişsin be abi :)
Son haftalar bol şükürlü , koşuşturmacalı , düğünlü, dernekli ,bayramlı , seyranlı geçti anlayacağınız...
İmza : Yaşanmış ne varsa geriye atıp " bugüne çok şükür "diyebilen dişi kişi Anne Ayça
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder