23 Temmuz 2013 Salı

Düşler Vadisi







   İlk kez geçtiğimiz yaz "Seni harika bir yere götüreceğim " diyen Şebnem'in peşine düşerek gittim bu muhteşem yere. Bize  bu kadar yakın bir gizli cennet varmış da haberimiz yokmuş meğer! 




   Akçay ' dan yola çıkıp Güre ' yi geçtikten sonra Çamlıbel köyüne dönüyorsunuz. Köy mezarlığından sağa döndüğünüzde tabelalar sizi dağ başında bir cennete götürüyor : Düşler Vadisi

   Mekan doğal düzene zarar vermemek adına öyle güzel yapılmış ki , havuzun, bungalowların ve hatta barın bile kendiliğinden orada oluştuğunu sanıyorsunuz.Aynı zamanda o kadar sakin ki buranın sadece sizin için yapılmış  olduğu hissine kapılabiliyorsunuz. Kalabalıktan uzak, sakin, sessiz, doğayla iç içe ve bir o kadar da konforlu bir yer burası.Tam kafa dinleyip, hayata bir "es verme" yeri..

  İlk gittiğimizde  harika bir köy kahvaltısı ettik.Fabrikasyon ürünlerin minimum kullanıldığı mekanda yedikleriniz ya bizzat işletme tarafından yapılıyor ya da çevre köylerden getirtiliyor. Öğlen yediğimiz tost ise tam buğday ekmeğinden yapılmıştı ve yanındaki ayran ev yapımıydı.Bu yönüyle de benden tam not aldı bu cennet vadi.



   İşletmecilerine gelince ,işte esas tesadüf burada başlıyor. Sevgili Şebnem  mekanı daha önceden bildiğinden dolayı işletmeci bayanı da tanıyordu ve beni de tanıştırmak istedi.Daha uzaktan görünce "ben bu kadını tanıyorum Şebnem"dedim. Balıkesir'in muhtarı olduğumu düşünen Şebnem bu dağ başında bir tanıdığım olabileceğine ihtimal vermiyordu elbet ! "Yok artık " diyebildi. Ancak, kadını çok iyi tanıyordum. Annemin çok samimi arkadaşıydı.Belki uzun bir süredir görüşmemiştik, fakat benim bebekliğimi bile bilirdi . Yanına gidip kendimi tanıttığımda çok şaşırdı ve  mutlu oldu. Bu harika tesadüfle birlikte zaten bayıldığım mekanı bir de sahiplendim ; evimde gibi hissettim kendimi.

 Geçen yıl yaşadığımız bu güzelliği bu yıl  da tekrar ettik ve geçtiğimiz hafta sonunu yine Düşler Vadisinde geçirdik. Tatil ritüellerim arasında artık bu güzel yer.
   

   

  Düşler Vadisi'nde bolca düşündüm,  dinlendim, hayattan ne beklediğimi sorguladım, yıllık temizlik zamanının geldiğine karar verdim. Vadiden körfeze saldım bana yük olan duyguları...Ve eve döndüğümde o duyguları hatırlatacak eşyaları da attım, gitti...

     Arada eşyaları , arada insanları ayıklayıp temizlemek lazım hayattan.Fazla yüke gerek yok!


     Arınmak için yer arıyorsanız ,   Düşler Vadisini şiddetle tavsiye ediyorum.Hepinize şifa olsun..


  İmza: "Huzur mu istiyorsun ? Az eşya , az insan " diyen Kafka'nın sözünün altına imza atan , Anne halinde bir dişi insan kişisi: AnneAyça


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder