Bugün benim doğum günüm...
Her yeni yaşımda, kendime bir hediye alıyorum son 5 yıldır. Geçtiğimiz yıl en akıllısından bir telefon aldım mesela.
Son bir haftadır düşünüyorum "doğum günümde ne alsam mutlu olurum acaba ? " diye.Bir türlü bulamadım cevabını. İstediğim yığınla şey var elbet ama , soruyu mutlulukla ilişkilendirince cevap vermek hayli güç. Para verilerek alınan, maddi değeri yüksek şeyler hiç bir zaman uzun vadede mutlu etmemiştir zaten beni.Alana kadardır hepsinin ışıltısı , eve getirince sönüp giden.
35 yaşı dolduruyorum ben bu yıl. Baksan kısacık ; ağızda , dolu dolu "otuzbeş" koca yıl. Tükettiklerimin elimde kalanlardan fazla olduğu 35 yıllık bir hayat. Elimde bir ben , geriye kalan ve ne kadar olduğu belli olmayan bir ömür ve yetiştirilmesi , büyütülmesi gereken bir çocuk var. Şimdi , şairinde dediği gibi Dante gibi ortasında isem ömrün , ya da MFÖ 'nün dediği gibi tam ortasında isem koşunun , bir durup düşünmem gerekir dedim. Elimdekiler , yanımdakiler , gönlümdekiler benimle gelmeye ,yola devam etmeye hazır mı / var mı ? Diye sordum kendime. Baktım ki kimilerini çoktan geride bırakmışım bile farkında olmadan.Kimileri de beni bırakmış yarı yolda imzasız , yazısız sözleşmemize ihanet ederek.Kiminin adı , kimininse sadece soyadı kalmış benimle. Kimileri için çok uğraşmışım , anlatamamışım kendimi. Kimilerini tam buldum derken kaybetmişim.Kimilerini de uçurumun kıyısında tutamamışım. Bazen ben düşmüşüm o uçurumdan tutunamamışım , bazen de onlar düşmüş tutamamışım. Hayatta en güzel anlara ya geç kalmış ya da ucundan yakalamışım. Hayatta zor anlarım uzun , mutlu anlarım kısa olmuş.Hep tırnaklarımla kazımışım hayatı. Alnıma yazılanı değil, kendi istediğimi yaşarım demişim kadere inat. Yaşadıklarımın sahibi olmadığımı anladığımda ise , "anlamak çözmeye yetmez " demişim Ortaçgil misali . Nereden baktığımın hayatı nasıl değiştirdiğini , hayatıma yukarıdan baktığımda anlamışım. Bazen suçlu aramanın yersiz olduğunu ; kendimi ve etrafımı kontrol etmeyi bıraktığımda , her şeyin sorumluluğunu tek başıma alamayacağımı anladığımda öğrenmişim. 35 yaşa mal oldu belki ama , hayatta hep yalnız olduğumu ben yaşayarak öğrenmişim.
Gidenler ilk başlarda benden çok şey götürdüler diye düşünsem de, isyan etsem de, keşkelerle ah vah etsem de,zaman geçince , herkesin ve her şeyin beni ben yapmak için gerekli olduğunu anladım . Her yokuşta öleceğim sanırken güçlendim. Her çelmede düşeceğim sanırken yükseldim. Her kaybı bir kazanca çeviremedim belki ama kaybettiklerimle beraber kendimi de kabullenmeyi öğrendim.
Şimdi elimde bir 35 daha var mı bilmiyorum. Ama biliyorum ki şu "an" benim , ben şimdi şu andayım.Eğer anımı geçmişe ah edip , geleceğe endişelenerek geçirirsem kaybedeceğim. Yok "an " ı yaşarsam hayatı kazanacağım Elimdekilere de yanımdakilere de gönlümdekilere ve yoluma çıkacaklara da böyle katkı sağlayacağım.
Bu doğum günümde kendime koskoca mutlu bir "an " hediye ediyorum. Dün benimle olup bugün geride bıraktığım herkese ve her şeye de teşekkür ediyorum. İnsanı öldürmeyen şey güçlendirirmiş ya , ben de sayenizde güçleniyorum.
Bana sil baştan başlama fırsatını veren enerjiye de sonsuz teşekkür ediyorum...
Hoşgeldin 35 yaş ! Sil baştan başlamaya var mısın ?
İmza : 35 yaş Ayça 'sı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder