13 Aralık 2013 Cuma

Maceraperest Anne Halleri

                   
     

     Uzun zamandır İstanbul'a gitmiyordum.  Bir bahane olsa da gitsem  canım "annedaşlarım"ı bir görsem , hasret gidersem dediğim zamanda geldi Mom-Z 2013 davetiyem.
     
       Kimdir bu  Mom-Z ?  Teknolojiyi çok iyi kullanan , elinden tableti, akıllı telefonu düşmeyen , anneliğini geliştirmek adına blog yazan , okuyan , bilgilerini  ,tecrübelerini paylaşan çocuğu 2000 ve sonrasında doğmuş anneler,  Z kuşağı anneleri. Bu anneleri bir araya getiren oluşumun adı : Mom-Z

   
     Tarko 2006 doğumlu. Ben hamile kaldığım dönemde hayatımda ilk kez bir dizüstü bir bilgisayara sahip oldum. Teknolojiye oldukça meraklı olan ben ,hemen internet  dünyasına adım attım. Hamile olduğum için de hemen anne / bebek / hamilelik konularını "gogullamaya" başladım ;). Karşıma şimdiye kıyasla çok az bilgi çıktı.  Ulaştığım ve takip ettiğim  en etkili isim Pınar Reyhan ' dı. Her postunu keyifle okuduğum , lohusalık dönemi sıkıntılarımda postlarını okuyarak nefes aldığım, tanıdığım bildiğim en eski blogger. Postlarını hep "Pınar ben , Emre Berent'in annesi " diye bitirirdi. Kendisi ile barışık , bir çok engeli kendi gücüyle aşabilmiş olması beni en çok etkileyen yönüydü. Anneydi , yetenekliydi , güçlüydü. O dönemde  doğum hikayelerini de yayınlıyordu Pınar,  ben de yazmaya başlamıştım ama yazmak tekrar yaşamak gibiydi ve  bu beni çok yorduğu için ,ve kelimeleri bir türlü toparlayamadığım için vazgeçip silmiştim yazdıklarımı.

      Yıllar geçti Pınar'ı takip etmeye devam ettim ben. O kendine yeni bir hayat kurup iki tane daha güzellik katarken dünyasına, ben de yepyeni bir hayata adım attım. Evliliğim biterken zaten yalnız büyüttüğüm oğlumu resmen yalnız büyütmeye  başladım.  Yaşadığım onca sıkıntı , anneliğin ağır yükü , Tarko ve kendimle ilgili yaşadıklarımı kayıt altına alma isteği ile blog yazmaya başladım. Amacım sadece yazmak , yazıp rahatlamaktı. Fakat bu yazma isteği bana yepyeni bir dünyanın kapılarını açtı. Annelik ortak paydasında buluştuğum , sanal dünyada yazışıp dertleştiğim onlarca arkadaşım oldu. Blog yazmanın en büyük kazancı bu bence ! İyi ki yazmışım .


    Zaman geçti İzmir'de , İstanbul'da , Ankara'da anneler toplanmaya yüz yüze tanışmaya başladılar. Ben bu şehirlerden hiç birinde değilim ne yani gelemeyecek miyim? Dedim bir gün sevgili Aylin'e ( Aylin Anne) ve benim blog sebebiyle yol maceram böyle başladı. Üst üste günü birlik bile olsa bu toplantılara katılmaya başladım. Adım "çılgın anne" ye çıktı.  Çıksın varsın.  Bana bu toplantıların verdiği rahatlamayı belki de hiç bir terapi veremez. Çok mutluyum çok :)

    En son maceramı kar , kış demeden
Mom -Z ' ye katılarak gerçekleştirdim. Bu bir rekordur :İstanbul içinden dahi insanların zorlukla katıldıkları bir organizasyona tam  vaktinde Balıkesir' den yetişebildim :) madalyamı da güler yüzlü canım arkadaşlarımın sıcacık sohbetleri , sarılmalarıyla aldım. Gittin de ne kazandın diye soranlara cevap olsun bu yazdıklarm. Kahraman benim ;)

 



  Organizasyon çok kapsamlı ve emek verilmiş bir organizasyondu. Emeği geçen herkesi tekrar tebrik ediyorum. Markaların sunumları çok güzel ve eğlenceliydi. Paneller keyifliydi. Keşke blogları maymuna benzeten tabir kullanılmasaydı. Blogların marka tanıtımlarındaki yeri tabi ki yadsınamaz ama bunu " maymuna fıstık atarsan gelir " diyerek aşağılayıcı bir tabirle o ortamda  dillendirmek hiç etik olmadı maalesef. Bunun dışında her şey yolunda giderken esas beklediğim ve canım arkadaşlarımdan sevgili İrem Afşin'in konuşma yapacağı salon hava şartlarının katılımı olumsuz etkilemesi nedeniyle iptal edildi. Bu duruma çok üzüldüm,  çünkü gelme sebeplerimden biri de sevgili İrem ile görüşmekti.

   



    Yaklaşık 7 saat Kadir Has Üniversitesi'nde yapılan bu etkinlikte aktif bir dinleyici olarak yer aldım. Üniversite'ye de hayran kaldığımı da belirtmek isterim. " Okul budur" diyebildiğim ender yerlerden biri. Bir gün benim oğluma da nasip olur okumak inşallah dedim durdum tüm gün. Sevgili Pınar ile de sonunda yüz yüze tanıştım.Yazılarından aldığım pozitif enerjiyi yüz yüze de almış olmak çok güzel.  Yıllardır görmediğim bir dostu görmüş gibi oldum. Ne güzel sarıldık , çok mutlu oldum çok :) Bu arada beraber bir tanecik fotoğraf  çektirmedik ya , ben heyecandan unuttum ya  , ona yanarım :(

   Gün böyle bitmedi. Aslında planım hemen geri dönmekti fakat sevgili İrem'in ısrarına dayanamayıp doğruca ona geçtim.  Maceralı bir taksi , metro , yürüyüş parkurundan sonra İrem'in sıcacık evine ulaştım. Yaklaşık 2 saat kucağımda Leo ( yeni sevgilim İrem'in kedisi)  , elimde kahve fincanım, karşımda  İrem ve hoş sohbetiyle geçti. Hayatımın böyle güzel insanlarla kesişmesi ne güzel , şükürler olsun ...
 
   


      Günün sonunda ben, maceraperest deli anne , suratımda kocaman bir gülümseme ile ayrıldım İstanbul'dan.Kar yağarken dışarıda ve hava buz gibiyken, içim sıcacık döndüm eve.


   Bir başka yol hikayesinde görüşmek üzere .

İmza : Arada maceraperest anne hallerine girmek iyidir diyen dişi insan kişisi :
Anne Ayça


Not : Mom-Z 2013 çerçevesinde planlanan fakat hava şartları nedeniyle yapılamayan paneller Ocak ayı içerisinde yapılacak. Ben buna gider miyim ? Tabi ki giderim :)





  

6 yorum:

  1. Çok güzel yazmışsınız.Ne güzel de yaşamışsınız.Vallahi tebrik ederim,sevgılerımle

    YanıtlaSil
  2. merhaba Ayça bloğunu yeni keşfettim ve inan bana baştan sona nerdeyse okudum benim oğlumun adı da Tarkan ilk önce bu tesadüf beni etkiledi ama okudukça seni gördümki çok geniş yürekli çok güçlü bir kadınsın. Yaşadıklarını ene iyi biz kadınlar anlar o yüzden çok güçlüsün diyorum. Yazması kolay oluyor da insanın yaşaması çok zor ne güzelki çok tatlı bir oğlun var tıpkı bizler gibi sende tüm gücünü yavrundan alıyorsun eminim. Seni bundan sonra ilgiyle takip edeceğim herşey gülen yüzün gibi güzel olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir tesadüf bu böyle ! Az bulunan bir ismi var çocuklarımızın . Özellikle yakın yaş grubundan ilk defa bir adaşıyla karsılaşıyorum. Çok memnun oldum Ben de hemen sizin blogunuza üye olacağım. Sevgiler :)

      Sil