3 Temmuz 2013 Çarşamba

Günler Günlerin Ardından...


    Yazmayalı tam bir ay olmuş . En son yazımı yazdığımda  Gezi Parkı olayları yeni başlamıştı . " Diren Gezi Parkı " diyerek başlayan süreç sadece bir parkın korunmaya çalışılmasından başlayarak demokrasi ve özgürlüklerin korunmaya çalışılmasına doğru gitti .






     Her yerde direniş eylemleri yapılırken ortak slogan "Her yer taksim her yer direniş "oldu. Ülkesini seven ve daha yaşanabilir bir gelecek isteyen bir anne olarak ben de bu sloganı kendi şehrimde attım. Biber gazı yedim , copla karşı karşıya geldim belki ama evde oturup kayıtsız kalmaktansa hem sokakta hem de sosyal medyada aktif oldum ve "birşey " yapmış olmanın gururunu taşıyorum. Yaşadığımız süreç Türk demokrasisinin en önemli dönüm noktalarından biri ve bu yaşanan tarihe şahitlik ediyor olmak da bir tarih öğretmeni olarak çok etkiliyor beni. Bundan sonraki süreç ne olur bilemeyiz ama bilinen bir şey var ki o da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

  Bunlar olurken ben hiç yazı yazamadım. Beynimin ve duygularımın çok yorulduğu bir dönemden geçiyordum.Yazı yazmak içimden hiç gelmedi . Dinlenmem gerekiyordu.Çok yoğun bir çalışma yılıyla birlikte maddi manevi çalkantılı bir dönemden geçtim. Bu süreçte ülkede olup bitenler de yordu ve üzdü beni. Bir dönem sosyal medya hesaplarımın hepsini ve bloğu da kapatıp bu sanal dünyadan çekilmeyi bile düşündüm. Buna karar vermeden önce herşeye biraz ara verip kendime zaman tanımayı düşündüm. Hepsi ayrı bir yazı konusu olacak pek çok şey var yaşadığım .Bolca kitap okudum bu süreçte ve yazacağım onları.  Tarkan'ı da alıp çok sevdiğim arkadaşım Özlem ve kızı Zeynep ile 1 hafta tatil yaptık. 7 yıldır yaptığım en iyi tatildi, belki de hayatımın en huzurlu tatili...8 yıldır çalıştığım okul ilkokul olunca , kadro olarak başka bir okula geçirildik ve bu beni çok etkiledi. Eylülde çok daha fazla hissedeceğim eminim bu değişikliği . Çok sevdiğim canım arkadaşım Tuğba'nın tayini Diyarbakır'a çıktı ,beklemiyorduk, hala şoktayım..Tarkan babasında ve her geçen yıl o büyüdükçe  tatillerde babasında olmasını da eskisi kadar dert etmediğimi anladım ki bu bambaşka bir yazı konusu...Aklımda mutlaka yazmalıyım dediğim pek çok şeyle buradayım. Nefes alıp geri geldim. Yazmadan yaşayamayacağım gerçeği var elimde. Er ya da geç , az ya da çok mutlaka yazacağım...Yazmak kendimi en iyi ifade edebildiğim yol ve ben bu yolda sonsuza kadar yürüyeceğim..

   Günler günlerin ardından işte yine buradayım..Ben hiçbir yere gidemem anladım...

 Sabah bu yazıya başlık olan MFÖ şarkısı beynimde çalarken uyandım ve yüzümü bile yıkamadan yazımı yazıp paylaşmak istedim...






İmza : Günlerin ardından yazmaya başlayan med cezirlere alışkın  Anne Ayça :)





1 yorum: